"Önyargılı bir insansın! Hayata yüksekten bakarsan, her şeyi küçük görür ve ayrıntıyı kaçırırsın!" İçinde mutluluk barındırmayan bir gülümseme takındı yüzüne Hazal. "Belkide ben boğulmuşumdur o ayrıntılarda? Belkide hayata yüksekten bakmaya, her şeyi küçük görmeye; ayrıntıyı görmemeye mahkum edilmişimdir?" Bu hayat; taşıyabilecekleri en ağır yükleri yüklemişti ikisinin de omzuna. Yaşayacaklardı! Ruhları gecenin siyahına karışırken, onlar gündüzün mavisine sığınacaklardı. Güleceklerdi; içlerindeki yangınların aksine; boyun eğmeyecek, pes etmeyeceklerdi; içlerinde adım atmaya dair biraz bile güç bulunmazken. Kadın, Adam'ın yarısını tamamladı, Adam, Kadın'ın yarasını sardı. Bu Onur ve Hazal'ın hikayesi. Bu yaşama mahkum edilmiş iki insanın ölüme mecburiyetinin hikayesi.All Rights Reserved