Yumurta çatladı; kabuğunu kırdı insanoğlu, bir memnuydu ruhu garipsedi ebeveyni, reddetti onu.
Ruhu piç, bedeni öksüzdü oysa, evlat edindi şeytan; dünya diye bir yere terk edilen ruhunuzu.
Bir cinayet işlendi dar bir sokakta: şeytandı tek tanığı, bir de sokak lambası. Bir dosya açıldı; hakimi sağır, savcısı kör, avukatı dilsiz ve polisi ağır yaralı... Bir şehit vermeden evvel bir şahit konuşmalı! Hakim küsüye Şeytan'ı çağırdı!
Bir cehennem firarisi,
Daha Cehennemin Küllerini Üzerinden Silkmemiş Bir Adam...
İleri Derece Bir Mizantropi Hastası...
O gece, Şeytan'ı tanık olarak hakim karşısına çıkaracak bir cinayet işlendi.
Siz hiç hakimin karşısında tanık rolünü oynayan bir Şeytan gördünüz mü? Görmediniz, değil mi?
Şeytan bu kez vesvese değil, ifade verecek.
Sanırım yazacağım bu hikayem yüzünden, Şeytan tarafından taşlanacağım...
Dip Not: Bu Hikaye Bir Kore Dizisi'inden esinlenilmiştir. Temel benziyor olsada içerik ve olaylar farklı ilerleyecektir.
Tüm Hakları Saklıdır.
Kopyalanıp, üzerinde başka bir işlem yapılamaz. Böyle bir durumda yetkili mercilere baş vurulacağını belirtirim.
Siyah Güz Semti denilen ruhsuz insanlarla dolu bir yerleşim yerine annesi ile taşınmak durumunda kalan yetenekli dansçı Destina durumdan hiç memnun değildir. Üstelik devasa evleri eski, bakımsızdır ve tuhaf birkaç komşunun bulunduğu, orman yakınlarında ıssız bir kesimdedir. Sağlarında kalan evin penceresinde kimi zaman kendisini izlerken yakaladığı insan silueti ise gün geçtikçe Destina'nın daha çok dikkatini çeker.
Ve bu yabancı adamla tanışması gecikmez.
Rahatsız edici olaylar başına gelirken ve huzursuz geceleri gitgide zorlaşırken Destina, en az kendisi kadar soğuk olmasına rağmen vücut sıcaklığını artırmayı başaran bu çekici komşuya güvenip güvenmemekte kararsızdır. Çünkü ortada, başına kötü şeyler gelen genç kadın haberleri dolaşmaktadır. Kaldıkları evin içinde sesler duyuluyor, ormanda gölgeler beliriyordur... Ve o evde olmalarına feci takmış, kimliği bilinmeyen biri onları tehdit ediyordur.