YENİLENEN UMUT
  • Reads 3,860
  • Votes 519
  • Parts 22
  • Reads 3,860
  • Votes 519
  • Parts 22
Complete, First published Nov 18, 2017
Hiçbir zaman umudunu yitirmeyen, ruhu yaralı kişilere ithafen...


◆◇◆
İki yaralı ruh iyi gelir mi birbirine?

Biri merhem, diğeri umut olabilir miydi?

İçlerinde kopan fırtınayı dışarı yansıtmadan tebessüm edebilir miydiler?

UMUDUN VE UMUTSUZLUĞUN HİKAYESİ'NE HOŞGELDİNİZ.



◆◇◆


-....Umudum tükendiğinde umudum olduğun için teşekkür ederim. Ama ben sana merhem olmaya devam edemedim. Yaram o kadar derin ki ve canım o kadar yanıyor ki daha fazla kalamadım orada. Özür dilerim Umut, diyemedim sana 'ben gidiyorum' diye. İki yaralı iyi gelmezdik birbirimize. Özür dilerim.

Ve,
Umudumu bana geri veren adam, teşekkür ederim.

-Eda Aydoğdu.




◆◇◆

NOT:Kesinlikle mizah yoktur içeriğinde. Dram ağırlıklıdır. Bu türde sevmeyenlere tavsiye etmiyorum, çünkü daha önce başrolün hissettiklerini hissetmeyenler, sıkıcı bulabilirler. 



Not2: ne kurgusu ne de ismi kesinlikle kullanılamaz. Aksi halde yetkili Kişi ile görüşülür! Yasal işlemler başlatılır!




Kapak tasarım :Rheme_design
All Rights Reserved
Sign up to add YENİLENEN UMUT to your library and receive updates
or
#5tükenmek
Content Guidelines
You may also like
KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı)  by diyarlar01
39 parts Ongoing
🦋 BİR DOĞU MASALI "Bazen bir kadın uğruna bu hale geldiğine inanamıyorum." buz gibi bir tonla konuşan abisinin sesiyle göz kapaklarını esaretle örttü Amer. O sadece bir kadın değildi. O aldığı her nefesti, yaşadığı her andı, yürüdüğü her yoldu, geçtiği her sokaktı kısacası o hayatının anlamıydı. Onsuz nasıl yaşanılır bilmiyordu bile ve bunu düşünmek dahi canını acıtıyordu öyle ki diri diri yanıyor gibiydi. "Onun adını duyduğunda bütün akan sular duruyor. Düşünerek hareket edemiyorsun." bakışları hırçın dalgalardayken başını olumsuzsa iki yana salladı. "...ama hata yapıyorsun Amer." Amer abisinin sözleri üzerine bir ceset kadar soğukça gülümsedi, buruk ve yıkık bir tebessümdü bu. "Amer kadınlar çok tehlikelidir." "...uğurlarına asırlarca savaşlar yapıldığını, saltanatlar yıkıldığını duymuştum ama çıplak gözle görmemiştim." Yüreğinde yangınlar yanan adam göz kapaklarını sıktı. Ve gözleri önüne bir film şeridi gibi Sozdar'ın siması belirdi. Gülümsüyordu, kendisine bakarak gülümsüyordu. Hayali bile aklını başından alacak kadar güzeldi. "Her geçen gün yıkılıyor, eriyorsun. Kendi saltanatını kendin yıkıyorsun." Amer yüzü silinen Sozdar'la kaşları çatıldı. Kalbine bir hançer saplanmıştı sanki. "Korkuyorum ki..." sıkıntılı bir nefesi verdi ve devam etti. "Kendi sonunu kendin getireceksin." Osman'ın son cümlesiyle gözlerini ağırca açtı ve katran karalarının karanlık geceye değmesine sebep oldu. Osman haklıydı çünkü üç hayatında sonunu başta saf bir sevgiyle başlayıp, elde edemedi her gün, her dakika takıntılı, kara bir sevdaya dönüşen Amer'in bu lanetli aşkı getirecekti. Bu kitapta genç bir hemşirenin kendisine saplantılı bir aşk besleyen adamdan kaçışını, özgürlüğü ve Karan'a olan aşkı uğruna verdiği mücadeleyi okuyacaksınız.
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Kuzey Esintisi cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover
Yüreğim Sende Kaldı  cover
İzler Silinmez cover
Zeytin Dalı cover
Zeytin Zamanı cover
KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı)  cover
Gül Fidan cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover

Lafügüzaf

19 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.