Buna tıp dilinde kalp diyorlar ama günlük konuşmada kimsesizler mezarlığı diyoruz biz. Mutlu olmak ve mutlu gözükmek arasındaki ince çizgide ilerliyoruz çoğu zaman. Kimse içtenlikle 'nasılsın,' demiyor. Herkes yaptıklarına bakıyor. Kimse gerçek manada, aynada kendisine bakmıyor. Çok sıkıldım artık, boktan insanların kokularını her tarafa sindirmelerinden ve görgüsüzlüklerinden. Yeni evlenen kız gibi kezbanlarla dolu her yer. Hayatın her saniyesi mühimken işe gitmek için, ter kokusuyla harmanlanmış toplu taşımalarda geçiyor ömrümüz. Çok mu isyan ediyorum? Çok soru sordum onun farkındayım ben böyleyim işte idare edin. Sizi bilmem ama ben çocuğumu dinlere bağlı biri olarak yetiştirmeyeceğim. Dar görüşlüler okur okumaz ayıplamıştır beni. Denizi ortadan ikiye ayırana inanıp, gökten şimşek atan Zeus' inanmayanı ben ayıplamıyorum mesela. Kimseyi kırmak istemem ben buyum düşüncelerim böyle kimseye karıştığım yok, bir şeyler dayattığım yok. Bir kızım olsun istiyorum saatlerce onu izler hayata olan yorgunluğumu alırdı. Adını da Ayla koyardım bana çok yardımı dokunan biri. Herkes tarafından sevilen biri emekli bir avukat teyze. Ay'a ikinci olarak ayak basan insan Buzz Aldrin isimli bir insan.