Bir ölüm..
Bir not..
Bir kız..
Bir katil..
Bir intikam yemini..
Biraz kan..
Biraz korku..
Biraz aşk..
O masum..
O katil..
O psikopat…
Gözlerimi önümde kanlar içinde yatmış bana yalvaran adama diktim. Suratıma sıçramış kanları damlıyordu. Ona baktıkça dudaklarımda histerik bir gülüş belirdi. Elimdeki ‘kelebek’le yanına oturdum ve gözlerine bakıp fısıldadım “Babamı öldürürken ona acıdınız mı? Ha konuş seni sefil herif. Hepinizi tek tek ortadan kaldıracağım duydun mu beni? Hepsi senin gibi yalvaracaklar bana. Hepinizin kanıyla ıslanacak bu eller, ancak ondan sonra intikamımı almış olacağım.” Ardından hızla ayağa kalkıp kenarda duran ağır baltayı iki elimle kavradım ve hiç düşünmeden, acımadan boynuna indirdim. Sıcak kanı suratıma sıçradığında hala gülüyordum. Bu ben miydim? Nasıl böyle bir cani olmuştum? Evet, hayattaki tek varlığımı benden aldıklarında. Adamı arkada bırakırken kenara koyduğum havluyu aldım. Yüzümü silerken Darren’ı aradım. İlk çalışta onun sert, pürüzlü, erkeksi sesiyle kaşılaştım. Hızla kapıdan çıkarken “Hallettim” diye mırıldandım. Alaycı, olabildiğine seksi kahkahası kulağıma ulaştı “Aferin sana prenses, öğreniyorsun.”