PANDORA'NIN KUTUSU
  • Reads 187
  • Votes 35
  • Parts 4
  • Reads 187
  • Votes 35
  • Parts 4
Ongoing, First published Dec 01, 2017
Soğuk ve ıssız odada bir kenara sığındı ürkek kız. Bütün olayları oradan seyrediyordu. Yanından tıkırtılar gelince gözün gözü görmediği odaya bakındı. Ne yazıktır ki hiçbir şey gözükmüyordu. Yakınlaştıkça ortaya çıkan siluet, kızı korkutuyordu. Bu odaya ondan başka kimse giremezdi. Bu da kimdi böyle? Odanın kapıları açılmamak üzere sonsuza dek kapanmıştı. Onun tek başına olmaya ihtiyacı vardı.

 Yanına oturan çocuğun yüzüne bakmaya korkuyordu. cesaretini toplayarak yerden kaldırdı kafasını. Çocuğun yüzünü gördüğünde anlamıştı, katbekat olan duvarları kırıp geçmişti. Yorgun gözüküyordu. Yavaşça kızın omzuna başını yasladı çocuk. Dinlenmeye ihtiyacı vardı. 

 O küçük temasta, karanlık oda ışıkla, iki çocuğun yüreği huzurla dolmuştu. İşte o an anladı ikisi de, birbirlerine iyi gelecek ve iyileştireceklerdi. 



***



 "Sakın bir daha o kelimeyi ağzına alma!" 

 Kafamı iki yana salladım. İçimdeki karmaşaya inat elimdeki silaha daha da sarıldı parmaklarım. "Hadi yapsana Eylül!" Hemen yanına nişan alıp son iki kurşundan birini duvara sıktım. "Bana bir daha Eylül deme!" Her birini baskı yaparak söyledim. "Eylül." 

 Sesi kısıktı ama bu benim için yetmişti. Silah son kez ateşlenmişti. Ama bu seferki duvara değildi.

 

***

  YENİ BİR HİKAYE. BÖLÜMLER YIL BAŞINDAN SONRA YAYIMLANACAKTIR.

BAŞLAMA TARİHİ: 02.11.17

TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
TAKLİDİ YA DA AYNISI OLURSA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
All Rights Reserved
Sign up to add PANDORA'NIN KUTUSU to your library and receive updates
or
#1menfaat
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
İzler Silinmez cover
MÜPTELA (tamamlandı) cover
Oyunbozan cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
BERDEL (+18) cover
Zeytin Dalı cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
Yarkıyısı cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover

Lafügüzaf

17 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellatı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.