Kelebeğin yalancı baharı ve küçük kalbinin, umuda fısıldayış hikayesi...
Hazan Alya ve medcezirli hayatının öyküsü...
"Deniz dalgası gibidir hayat. Gelgitlidir ve hep farklı bir duygu yaşatır. Ya da hepsini bir güne sığdırır. "
Doğduğu gün kelebek, miniğin parmağına konar ve o, büyüdüğünde de her mutlu anında penceresinin önünde belirir.
4 kelebek vardır: Yaz Kelebekleri, İlkbahar Kelebekleri, Hazan Kelebekleri, Kış Kelebekleri... Ama hepsinin ortak noktası sevgidir. Anka kuşunun sevdası gibi mesela.
Papatya ve Manolya. Alya ve Engin.
Çocukken kurulmuş bir bağ...
Alya, 18.yaş gününde, pastasının mumlarını üflerken dilek tutar...
"Bizim beklemediğimiz anda, güzel bir şey bizi bekleyebilir. Biz beklemesekte o bizi, umuda çağrı için bekler...
Ve onu bulduğumuzda, o umuda sıkı bir şekilde sarılıp onu yeşertmeliyiz. "
Mutluluğun gizemi, umut etmekten geçer💙
Minik bir tırtılın kelebeğe dönüşüp kanatlarını açarak gökyüzünde uçuş öyküsü...
Yayım tarihi: 1 Aralık 2017 Cuma
Melis, annesinin kaderini yaşayan bir genç kızdı.
Babası ve abisi tarafından ayak bağı gibi görülür ve onlar için para kaynağı olmaktan ileri gidemezdi. Ama günün birinde, celladı olan kişi ona hayatının aslını gösterdi, bir intikam uğruna ailesinden koparıldığını söyledi.
Seneleri acıyla geçen Melis, kendini yepyeni bir sayfa açmış halde buldu ama hiçbir şey beklediği gibi değildi. Olamazdı.
Çünkü onun sevilmeyecek çok yanı vardı.
"Koskoca evinize bir beni sığdıramazdınız. Madem sığdıramayacaktınız, o zaman beni o cehennemden neden kurtardınız?"