Monoton hayatından sıkılan Çınar, bir kez olsun risk almayı dener ve hayatı tamamen değişir, acı tatlı tesadüflerle karşılaşır. Hayallerinin peşinden koşmak için İstanbul'a gelir, başına neler geleceğinden habersizdir ne kadar acemi gözükse de güçlü olmak zorundadır. Kazanmak istiyordur, başarılı olmak istiyordur, bunları istiyorsa eğer, hayata karşı bi dik duruşu olmalı ve daime güçlü gözükmelidir.
Hayatta sizin kuyunuzu kazacak pek çok insan vardır, başarınızı kıskanır, hayatınız da ki her şeyi kıskanır ve onlara sahip olmak ister, buna izin vermeyin.
Daha sıkı sarılın hayata, siz kazanan siz olun her zaman, son gülen her zaman siz olun, mutlu olmak en çok size yakışır.
Tesadüfler hayatınızın her yerindedir, nerede ve ne zaman çıkacağı hiç ama hiç belli değildir, buna biz karar veremeyiz zaten, aşk geliyorum demez ve kapıyı çalmaz.
Hayatta öyle değil midir ? Tesadüfler bazen iyi bazen de kötüdür, bilemezsinsiniz, riske alıp tesadüfünüzün peşinden gitmek sizi olgunlaştırır, hayata dair daha acımasız yapar, tabi ki bu acı bir tesadüf ise.
Bir de tatlı tesadüfler vardır onlar da hayatınızı tamamen güzelleştirir, çiçekler açar gönül bahçenize güzelleşirsiniz ister istemez, her zaman tebesbbüm edersiniz etrafa, aşk kimdeyse güzellik ondadır.
İçiniz de kendinizden de bir kesit bulacağınız hikayeyi okumanızı tavsiye ederim..
Bir tesadüf hayatınızı değiştirip, aynı zamanda da sizi yavaş yavaş öldürebilir mi ?
"Eksiklerimiz kusurlarımız değildir."
Ailem beni hep bunu söyleyerek büyütmüştü. Eksikleri olan insanları dışlamamayı, onları sevmeyi öğretmişlerdi. Ama neden bahsettikleri şey kendi başlarına gelince bana sahip çıkmamışlardı, yük olarak görmüşlerdi.
Benim güzel bir hayatım vardı. Sevecen bir ailem vardı. Beni çok seven bir nişanlım. Gerçekleştireceğim hayallerim...
Sonra bir gün bir kaza geçirdim. İlk başta seslerim, sonra nişanlım, sonra ailem sırayla terk etti. En sonunda kazaya sebep olan kişi ile kaldım.
Sonra kalbim "Artık konuşma sırası bende" dediğinde bende sesizce onu dinlemeye başladım.