DİKKAT! Kitapta iğrenç espriler vardır.
Kampa giden 4 kişilik arkadaş grubunun maceraları ve onları ayıran başka insanlar. Bakalım başlarına neler gelecek...
"Uyandın mı? " diye sordu.
"Yok hâlâ uyuyorum. Bir yarım saate uyanırım. " dedim.
"Ayy üşüdüm. Soğuk espri yapmayı kes."
"O zaman sıcak olsun."
"Offf. Sıcak da olmasın. "
"Ilık? "
"Yaaaa! Yeter ama Açelya. Ben daha fazla sinirlenmeden üzerini giyin. " Güldüm, hem de çok fazla.
"Ne gülüyon yaa. Bana güleceğine kalk yataktan da üzerini giyin. Kahvaltıya geç kalırız bak. Sonra da yemek biter. Biz de aç kalırız. " Tekrar güldüm.
"Of hâlâ gülüyor ya."
"Tamam tamam sakin ol. Giyiniyorum. " dedim gülerek. Sabah sabah gülme krizine girmiştim herhalde. Hatta herhalde değil, gülme krizine girdiğim belliydi.
[TAMAMLANDI]
Dağa kaçırılmasıyla başlamıştı onların hikayesi...
Onlar herkes gibi normal tanışmamışlardı.
Hatta onlarınki çok zalimce bir tanışmaydı.
Mecburiyetti onlarınki.
Teslimiyetti.
Yeri geldiğinde acı çektirmekti.
Ve acı çekmekti.
Bunca kötülüğe rağmen onların bir araya gelme ihtimali var mıydı?
Tanışmaları normal olmayan bu iki insanın, sonları normal olabilecek miydi?
!!! Askeri kurgudur !!!
( LÜTFEN!!! 15. bölüme kadar kurgu hakkında karar vermeyin! 15. bölümden sonra hala aynı fikirdeyseniz o zaman fikrinizi belirtin. )