Kütüphanedeki kitaplarla ördüğü duvarları çöküktü, tıpkı bir cennet gibi çöküyordu.
Piyanosunun tuşlarıyla döşediği yolları yarım yamalaktı, tıpkı ruhu gibi dökülüyordu.
Refakatçılık ettiği kalbi henüz yirmisindeydi lâkin bir huzurevinde yatıyordu.
Rapsodi Karaarslan, bir maça asının içindeki adrese düştüğünde bunun bir ölüm labirenti olduğundan habersizdi.
Rapsodi Karaarslan, bir bahse kurban edilmiş olan Akrep Cebren'in avuçlarındaki ringe düştüğünde o ringde kalbini, en aslı ruhunu bırakacağından habersizdi.
Haberler, uçan kuşlarla yayıldı.
Bahisler, binbir gece masallarına döndü.
Yumruklar, kumar masalarında bilardo topları gibi savruldu.
Bir maça ası, cehennemin ateşiyle harlandı.
Bir kupa kızı, şeytanın evlatlarına gebe düştü.
Cennet çöktü.
Dinle, bu cennetin çöküşü...
Bu, cennet çöküğü.
Q
11 NİSAN 2015