Hülya için hayat kusursuz şekilde ilerliyordu. Hayallerindeki nişanlıyı, mükemmel gelinliği bulmuş ve düğünü için istediği mekânı aylar öncesinden belirlemişti. Üstelik katı bir diyetle istediği kiloya düşmüş, düğün günü karnını içine çekerek gezmekten kurtulmuştu. Üç gün sonra evleniyordu, hedefine ulaşmasına çok az kalmıştı yani bu saatten sonra hiç kimsenin gücü onun ilmek ilmek inşa ettiği geleceğini bozmaya yetmezdi değil mi?
Ancak bir sabah uyandı, son gelinlik provasına gidip o âşık olduğu gelinliğin içine sığmayı başardı ve mükemmel başlayan günü ideal koca adayını yatakta başka bir kadınla basmasıyla alt üst oldu. Tamam, buraya kadar bildiğimiz, defalarca duyduğumuz hikâye. Peki ya sonra? Zira Hülya pek bu yenilgiyi olgunlukla karşılayıp önüne bakacak tür de bir hanım kızımız değil. Hayatı boyunca yenilgi nedir bilmemiş, planları hep tıkırında işlemiş. Mucizelere inanmaz, sürprizleri, tesadüfleri hiç sevmez.
Yani bugüne dek... Bakalım bu defa nasıl toparlanacak? Bir drama kraliçesine mi dönüşecek yoksa yıkılmadım, ayaktayım mı diyecek?
Dikkat! Zaman daralıyor ve acilen bu kıza bir mucize gerekiyor...
Bolca +18 sahne ve biraz şiddet olacak arkadaşlar ona göre okursanız sevinirim
"Bana attığın o tokat'ın karşılığı olmayacak mı sandın hemde tüm sınıfın olduğu bir partide...?
Alin'in gözyaşları yüzünden şelale gibi akıyor bir tanesi inmeden diğer gözyaşı onu yetişiyordu
"Boşuna ağlama ben senin annenin ameliyat masraflarını ve 1 senelik yurt dışı masraflarını karşılayacağım babanla birlikte orda rahat olacaklar sende bunun karşılığında 1 sene ben ne dersem onu yapacaksın altıma gir desem girecek her isteğimi yerine getireceksin ve emin ol yatakta hiç nazik değilimdir" pis pis sırıtır
Alin karşısında ki adama nefretle bakar bu bir sene nasıl geçecekti...