Astina dudaklarını kımıldatmadan Emyr'le konuşuyordu: "Fısıltılarını dinle Emyr. Onlara kulak verirsen duyarsın ki senin şarkını söylüyorlar. Boz sessizliği çünkü şarkın, gizli kalmaması gerektiği kadar görkemli. Yapraklar esen rüzgârda şarkına ritim tutuyor, böcekler ve kuşlar toplanıp dans ediyor. Serbest bırak ve mahrum bırakma." "Ama ben sadece bir çobanım." "Eğer sadece koyun güden bir çoban olduğun şarkısını yayarsan, sadece bir çoban olarak esersin. Evet öylesin. Senin yolculuğun böyle başlar. Koyunları güderken yıldızları da gütmeyi öğrendiğinin nasıl farkına varamazsın? Gizliden gizliye inandığın kişi olduğunun fakat sandığın kişi gibi yaşadığının nasıl farkına varamazsın?" "Farkına varamamış olmam bile sadece bir çoban olduğumu göstermez mi?" Astina'nın sessiz dudaklarında tebessüm belirdi. "Sıra sende Emyr. Sandığın Emyr'le savaşmak, yorulmadan boynunu çözmek ve yeniden doğmak için. Bu savaş Tiyenal'den bile eski ve hepimizden genç."
7 parts