Şuan tanık olduğum durum o kadar berbattı ki her gün geçmekte olduğum dar bir ara sokak ıssız kimsesiz bir yer ama sorun şu ki ekmek almak için çıktığım eve koşarak geri dönecektim buna eminim terk edilmiş yıkık dökük bir evin bahçesinde siyah giyinimli adamlar bir şeyler yapıyordu dikkatimi çekmişti açıkçası siyah çantayı açıp içini gösterdi para doluydu içi diğer adam ise uzun bir çanta çıkartıp içini açıp gösterdi gözlerime inanamıyorum uzun bir silah hemde dürbünlü! "hıkh!" kahretsin korktuğum zaman hıçkırık tuttuğunu unutmuşum siyah giyinimli adamın gözleri gözlerimi bulduğunda korkudan dizlerim titremişti "siz halledin ben geliyorum" dediğini duyar duymaz ayaklarım kıçıma deyecek şekilde koşuyordum "küçük gel buraya!" sert soğuk sesi kulaklarıma ilişince telaşa kapıldım ayaklarım birbirine dolandı ve kendimi yerde buldum elim çok acıyordu kesin soyuldu "iyi misin küçük? Doğrusu umurumda değil iyi olup olmaman sana bir kaç soru soracağım doğruyu söylemediğini anlarsam ölürsün yürü şimdi" dedi ve kolumdan tutup başka yıkık bir evin arkasına sürüklüyordu gözlerimden yaşlar yavaş yavaş süzülüyordu... "orada ne gördün?" "s-sizi" saçlarımdan kavradı kafamı yana doğru yatırdı canım yanıyordu "bizi gördüğünü bende biliyorum aptal! Ne yapıyorduk orada?" canım çok yanıyordu "sadece para gördüm" dedim gözlerinin içine bakmamaya çalışarak "gözlerime bak!" çenemden tutup gözlerimizi birleştirdiğinde korkudan her bir yanım titriyordu "ne gördün?!" yutkundum "p-para" ikna olmamış gibi dursa da telefonu çalınca diğer elini cebine attı kapatıp geri cebine attı kolumdan tutup sinirle yere fırlattı "hele bir haber duyayım o zaman seni yere değil mezara atarım!" &&& "Ölmene İzin Vermeyeceğim Alis Manas!"All Rights Reserved