"Umurumda bile değil onun annesinin sağlık durumu. Ailesinden biri küçücük hastalandı diye işe gelmemezlik yapılması kabul edilemez." Historia biraz korkuyla o gün belki de 10. kez Eren'i aradı. Cevap gelmeyince sinirlendi ama karşısında Levi dururken bunu yapması imkansızdı, o da bunu biliyordu. Herhangi bir duygu göstermemeye çalışarak ekranında 'Cevap yok' yazan telefonu kulağından indirdi.
"Ona kariyerinin burada bittiğini rahatlıkla haber verebilirsiniz. Benim şirketimde veletlere yer yok." Velet kelimesini üstüne basarak söylemişti. Gözlerinde her zamanki buz gibi ifade vardı. Historia onaylayarak selam verdikten sonra odadan dışarı çıktı- daha doğrusu çıkmaya çalıştı. Hanji'nin kapının açılmasıyla yere düşmesi Levi'yi sinirlenmişti.
"Bana bak ihtiyar bunak, Eren'in ne durumda olduğunu bilmeden onu kovamazsın tamam mı? Sen onu kovarsan ben de çıkar giderim." Levi gözlerinde öfkeyle baktı ona. Tam cevap veriyordu ki, elinde istifa dilekçesi ile içeri giren çocuğa bakakaldı. Gözlerinin altı mosmor olmuştu, ayrıca dışarıdaki soğuk havaya rağmen üstünde yazlık kıyafetler olduğundan donuyordu. Kağıdı patronunun masasına sertçe bıraktı. "Annem ölmüşken daha fazla burada çalışamam zaten. Eğer senden izin istediğimde vermiş olsaydın, en azından son dakikalarında onun elini tutabilirdim. Bir de beni işten çıkmakla mı tehdit ediyorsun? Gözlerindeki soğukluk açık açık kalbine de işlemiş, bilmiyorum farkında mısın?"
Eren'in çıkmasıyla Historia da onun peşinden çıkmış, Hanji Levi'ye bağırarak sinirini ve üzüntüsünü ondan çıkarmaya çalışıyordu.
Levi ise sadece boş bir bakış atıyordu etrafa. Hep duygusuz olan bakışları, ilk defa boştu.
*Tanıtım sonu*
Dikkat! Animeyi izlemeyenlerin okumamalarını rica ederim. Ayrıca ilk Riren kurgum olduğundan dolayı gereksiz yorumların silineceğ