'Yazdım, yazmasam ağlayacaktım.' demiş yazar. Bu yüzden ben de yazdım. Yazdım, yazdım çünkü yazmasam ağlayacaktım. Ağlamadım da. Yazmaya başladığımdan beri hiç ağlamadım (Ne kadar da acı, bir bilseniz.). Ağlamadım ama: Belki göz yaşlarıyla değildi ağlamam, Belki de söz yaşlarımı hiç kurutamam Oysa kuruttuğum bütün düşlerim, Yitirdiği anlamlardı yaşlarım. Ulu ortaya yazdım. Korkmadım yazdım. Yazdım ve söyledim. Bilakis: Korkularım körüklenirdi, Kaybolması ile düşüncelerimin Çalınması korkutmaz idi Kaybolmasındansa şiirlerimin. Bu yüzden hepsi sizin olsun diyorum. Olsun ama düşüncelere saygınız olsun. Eğer düşünenlerin kıymetini bilmezseniz, ziyanların en büyüğünü yaşarsınız. Çok mu fazla kafiye kullandım ne? Biraz fazla göze battı, dimi? Heh, ne dersiniz? O halde sizi daha fazla sıkmıyım, açıklamamı şu sözler ile bitireyim; Bazen bazı düşünceler okuyucular tarafından hiçbir anlam ifade etmezken, acaba yazanlar ne düşünceler ile onları yazıyor. Okuyucunun onu okuması bir kaç saniye sürerken, yazarın onca düşünceye bir anlam vermesi kim bilir kaç beyin yılı sürüyor. Saygılarla.. Not: İçerisinde hemen hemen her türde şiir bulmanız olası. Elbet biri size hitap eder diye düşünüyorum. Bazı şiirler ergenlik kokabilir. Doğaldır. Kusura bakmayın. Büyük bölümünü lise döneminde yazdım çünkü. Şimdi ise bir hikaye üzerinde çalıştığım için şiir yazmaya fazla zaman ayıramıyorum. Keyifli okumalar dilerim.
20 parts