Hastalığımı öğrendiğimde yaptığım tek şey ağlamak olmuştu.
Neden bütün kötülükler beni buluyordu ki?! Ailem yok mesela . Terk edilmişim. Küçücükken başka dünyaya gitmişler.
Bu yaşıma kadar yetimhane binasının , her gün bir aile bekleyen çocuklarıyla beraber büyümüş bir insanım. Çoğu kez ağlamış , hayattan nefret etmiş , intihara kalkışmış , yıkık bir kızdım ben. Şimdi hayatimin en güzel yaşımda tam yetimhane odalarından kaçacakken , oradan kurtulacakken, yepyeni bir hayata(!) , yepyeni bir binaya(!) , yani hastahane odasına kapatılmış , ölmeyi bekleyen bir kız olacağım.
Neden mi?
Tedavisi olmayan bir hastalıktan kim kurtulabilir ki? Yada kendime nasıl bir ilaç bulabilirim ki?
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.