Hastalığımı öğrendiğimde yaptığım tek şey ağlamak olmuştu.
Neden bütün kötülükler beni buluyordu ki?! Ailem yok mesela . Terk edilmişim. Küçücükken başka dünyaya gitmişler.
Bu yaşıma kadar yetimhane binasının , her gün bir aile bekleyen çocuklarıyla beraber büyümüş bir insanım. Çoğu kez ağlamış , hayattan nefret etmiş , intihara kalkışmış , yıkık bir kızdım ben. Şimdi hayatimin en güzel yaşımda tam yetimhane odalarından kaçacakken , oradan kurtulacakken, yepyeni bir hayata(!) , yepyeni bir binaya(!) , yani hastahane odasına kapatılmış , ölmeyi bekleyen bir kız olacağım.
Neden mi?
Tedavisi olmayan bir hastalıktan kim kurtulabilir ki? Yada kendime nasıl bir ilaç bulabilirim ki?
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.