Alarmın sesi odamı dolduruduğunda, zorlukla açtığım gözlerimle kalbimdeki o uyuşukluk ve yorgunluk hissedilirken gerçekler yüzüme yeniden çarptı. Hayatımda ki en değerli varlığın hep yanı başımdaki insanı kaybetmek... İşte bu duygu bir kelimeyle ifade edilebilirdi...
Acı;
her kelime içinde milyonlarca his taşıyabilirdi ama bu kelime hissizliği ifade ediyordu.
Hayatım boyunca bir çok insan tanıdım hepsi de bana unutamayacağım dersler verdi.
Ama en büyüğü buydu...
Herkes bırakabilirdi seni herkes terk edebilirdi ama o ölümsüz olmalıydı o ölmemeliydi. Ben annemin yarım kalan hayatındaki acıları üstlenmek için dünyaya gelmiştim
1 hafta önce;
Herkes birilerine ihtiyaç duyar hayata tutunmak için birilerinden destek alır. Bugün kalbimdeki o ağırlığın ve huzursuzluğun nedenini bulmaya çalışırken gelen telefonla o yıkımı anlamıştım. Böyle bir haberi bekliyordum ama olmamalıydı bu. O bu dünyada beni yalnız bırakmamlıydı. Dayanağım olan kadın şimdi yok. Ben neye dayanıp güç alacaktım ki?
Tepki veremiyordum. Ben hissedemiyordum.
Söyledikleri şeyi gerçek hayata uyarlayamıyordum. İnanmak istemiyordum ve inanmamak için başka şeyleri düşünüyordum. Gökyüzü, ne de solgun bu günlerde
Güneş, neden eskisi kadar parlak değil?
Bulutlar nasıl da hızlı yaklaşıyorlar birbirlerine...
Yağmur, neden eskisi kadar huzur vermiyordu?
Arkadan gelen sesleri duymamaya çalışırken dürtüldüm ama hâla oraya gitmek istemiyordum. Ama yüzleşmeliydim,gerçeklerle ve gerçeklerin kalbime vurduğu acıyla karşı karşıya gelmeliydim.Annemi son bir kez olsun görmeliydim. Bunu yapmalıydım. Taxiye binip o acıyla örülmüş binanın önüne geldiğimde omuzuma dokunulan bir el ile taxiden indim. Dedim ya destekçim annemdi şimdi bu yanımda olan kişiler onlar yalan onlar sadece gösteriş için burdalar asıl acıyı yaşayan bendim. Hepsi unutacaktı onu kardeşleri,amcası,day
Odanın zemininde uyanık kalırsın
Kapının altından gölgeler görüyorsun
Kafanda dönüp duran aynı his
Babacığın tekrar şehirden ayrılırken
Ve tekrar ve tekrar..