Geleceğine dair umutlarının hepsini yok eden,yıkılmaya ramaklar sayan ünlü bir şarkıcı:
On iki yıl kariyerliğe yükselmek için cebelleşti,son beş yıl ise ölmek için can atarak...
Hayallerini gerçekleştirdiği bugünkü ünlü hayatını;gözyaşlarıyla ruhu kan ağlayan çocuğa,hatta beynindeki çığlık haykırışların oluşturduğu melodiye,soğuk kentinin her an sızlamasıyla kendini hapsettiği karanlığa borçluydu.Gözleri dışında;tüm karanlık yolların enginliğini taşıyan benliği,onun bu günlere gelişinin en büyük dostuydu belkide.
Yaşamak için umut ışığını yitirmişti,çaba sarf ettiği için bitap düşmüştü.Girdiği çıkmaz tünelin sonunda kırmızı bir gülün yardım elini göremiyordu artık;mesaj gizlediği her bir şarkısını hayranlarına armağan edip,ruhunu teslim etme vakti yaklaşmıştı...
Peki ya bir gün?
Aniden çıkagelen,hayatına davetsiz bir misafir olarak dahil olan asalak (!) bir kızın yaralarına merhem olmak isteyeceğini,ruhunu hapsettiği karanlık tünelden onu çekip çıkarmak isteyeceğini nereden bilebilirdi?Eline kalem aldığında âmâ gözler ile onun için besteler yapacağını kim nereden tahmin edebilirdi?
! Wattpad'te '' Garnet'in Silueti '' adlı ilk hikayesidir.Herhangi bir çalınma durumunda yasal işlem başlatılacaktır.