Ölü Günlükler
  • Reads 49
  • Votes 8
  • Parts 2
  • Reads 49
  • Votes 8
  • Parts 2
Ongoing, First published Dec 22, 2017
Gün geçti , zaman aktı, insanlar değişti. 

Hayatlar verildi , hayatlar alındı. 

Tuhaf bir döngüde ki insan oğlunun içinde dört kişilik bir orkestra oluştu. 

Biri mazlum olduğunu haykırdı, diğeri nefretini sele çevirdi, öbürü öfkesiyle insanlara darbe yaptı ve sonuncusu üçlü kasırgayla beraber yok oldu...

Bir varoluş hikayesi diye lafzetmek gelir içimden lakin harap olmuş hayatlar ölmeyi beklerken bu cür'eti  alamam üstüme. 

Palyaço'nun dediği gibi:

"Benden geriye insanlığa isyan eden bir defter bırakmak istiyorum."

ve Psikoloğun savunduğu gibi:

"İnsanlar hiçbir zaman onları incetecek sözleri duymazlar."

belki de Doktor'un dediği gibi:

"Sadece onları öldürmek gerekir."

Ya da Dedektif'in karşı çıktığı gibi:

"Ölümle yok olan tek şey , katilin benliğinde gizlediği şereftir."

İnsanların karakteristik özellikleriyle dünyanın yok oluşunu anlatan bu günlük elinize geçtiyse, onu düzgün  bir şekilde okuyun.
All Rights Reserved
Sign up to add Ölü Günlükler to your library and receive updates
or
#228melankoli
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
42 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
gay seks hikayeleri  cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
ENDA • Gerçek Ailem cover
İMDADIM cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
Dilerim Ki | Gerçek Ailem cover
mianhe cover
 PAPATYA (Gerçek Aile) cover

GECENİN İZİ

42 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....