ARİN~Sabrın En Güzeli 2.Seri~Tamamlandı
  • Reads 1,220,177
  • Votes 49,704
  • Parts 56
  • Reads 1,220,177
  • Votes 49,704
  • Parts 56
Complete, First published Dec 29, 2017
Kan davası bitsin diye kendimi feda edip

Aslında ilk görüşte aşık olduğum adamla evlenmemle başlıyor hikayem ama hesaba kalmadığım 

"Hayat" Sen plan kurarken 
Başına gelenlerdir aslında"

Bu sözün doğruluğuydu kimse tanımadan aşık olmazmış...



Başlangıç Tarihi
03.01.2018
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add ARİN~Sabrın En Güzeli 2.Seri~Tamamlandı to your library and receive updates
or
#31duygusal
Content Guidelines
You may also like
LEYLA ||TAMAMLANDI|| by Melek_Cenneti
59 parts Complete
Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. Dudaklarında yitiğinin sazı olmuş, yanık bir sevda türküsü dönerken, parmaklarının işlediği nakışlarının her birinde dağılan kalbinin parçaları saklıydı. Adının Nehir olduğunu öğrenmişti. Fakat isminin aksine, yüreği ile öğrendiği, bir şairin yazabileceği, her mısrasında umudun saklı olduğu en güzel şiir olduğuydu. Hazan vaktiydi onu gördüğünde. Zaman, kışa merdiven dayıyordu. Yağmurlu bir ekim akşamı, yaprakları dökülen yaşlı ıhlamur ağacının altında değdi ona gözleri. Çehresinin derinlerinden okunan yaraları, o ağacın altında, alelade ortadaydı. Vermeye başladığı karardan, şüphesiz ömür boyu pişman olmayacaktı. "Doğdum topraklara umut olur, ömrün boyunca saklayabilir misin bu gül tanesini, avuçların arasında?" Dalgaların hunharca kıyıya vurduğu deniz kenarında sormuştu ona bu soruyu. Nehir, ağlayarak boynuna sarılmış Ali'nin, çaresizce, gözyaşları arasından mırıldanmıştı: "Yeter ki bırakma beni burada." O an anlamıştı ki Ali, onun ile çıkacağı yolda Nehir için savaşacak, vereceği mücadeleden asla pişman olmayacaktı. İki kişilik bir delilikti sevmek. Sevgi emekti. Kocaman bir emek, mücadele hali. Karşındaki için, kalbindeki tüm kırıntıları ortaya atabilmekti sevmek. O ıhlamur ağacının altında değdiğinde gözleri Nehir'e, onun için savaşmayı seçmişti Ali. Bu savaştan nelerin galip geleceğini bilmeden, yanında Nehir ile çıkmıştı yola. Kim bilir, belki de cam kenarında, can kırıklarıyla süslenmiş, uzun birer yolculuktu sevmek. Ezgi Karataş Başlangıç tarihi: ||14.11.2017|| Yeniden, düzenlenerek yayına girme tarihi: ||28.07.2018|| ||Tüm Hakları Tarafımca Saklıdır!||
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
57 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı)  by diyarlar01
39 parts Ongoing
🦋 BİR DOĞU MASALI "Bazen bir kadın uğruna bu hale geldiğine inanamıyorum." buz gibi bir tonla konuşan abisinin sesiyle göz kapaklarını esaretle örttü Amer. O sadece bir kadın değildi. O aldığı her nefesti, yaşadığı her andı, yürüdüğü her yoldu, geçtiği her sokaktı kısacası o hayatının anlamıydı. Onsuz nasıl yaşanılır bilmiyordu bile ve bunu düşünmek dahi canını acıtıyordu öyle ki diri diri yanıyor gibiydi. "Onun adını duyduğunda bütün akan sular duruyor. Düşünerek hareket edemiyorsun." bakışları hırçın dalgalardayken başını olumsuzsa iki yana salladı. "...ama hata yapıyorsun Amer." Amer abisinin sözleri üzerine bir ceset kadar soğukça gülümsedi, buruk ve yıkık bir tebessümdü bu. "Amer kadınlar çok tehlikelidir." "...uğurlarına asırlarca savaşlar yapıldığını, saltanatlar yıkıldığını duymuştum ama çıplak gözle görmemiştim." Yüreğinde yangınlar yanan adam göz kapaklarını sıktı. Ve gözleri önüne bir film şeridi gibi Sozdar'ın siması belirdi. Gülümsüyordu, kendisine bakarak gülümsüyordu. Hayali bile aklını başından alacak kadar güzeldi. "Her geçen gün yıkılıyor, eriyorsun. Kendi saltanatını kendin yıkıyorsun." Amer yüzü silinen Sozdar'la kaşları çatıldı. Kalbine bir hançer saplanmıştı sanki. "Korkuyorum ki..." sıkıntılı bir nefesi verdi ve devam etti. "Kendi sonunu kendin getireceksin." Osman'ın son cümlesiyle gözlerini ağırca açtı ve katran karalarının karanlık geceye değmesine sebep oldu. Osman haklıydı çünkü üç hayatında sonunu başta saf bir sevgiyle başlayıp, elde edemedi her gün, her dakika takıntılı, kara bir sevdaya dönüşen Amer'in bu lanetli aşkı getirecekti. Bu kitapta genç bir hemşirenin kendisine saplantılı bir aşk besleyen adamdan kaçışını, özgürlüğü ve Karan'a olan aşkı uğruna verdiği mücadeleyi okuyacaksınız.
KALBİMDE YANGIN  by zeynonunhayalleri34
20 parts Ongoing
Havanın soğukluğuna aldırış etmeyen küçük kız, soğuktan dolayı akan burnunu elindeki mendile sildikten sonra, mendilini çiçekli fisdanının cebine tışıktırdı. Annesi onun yokluğunu farketmeden hemencecik gidecek, onunla konuşup eve geri dönecekti. Akşam olmak üzereydi. Çabuk olması gerekiyordu. Taş avluları bulunan konukların yanından koşar adım geçerken hem kış ayının soğuğu, hem de sert esen rüzgarın serinliği yüzünü kıpkırmızı etmişti. Koşarak hareket ettiğinden dolayı nefes nefese kalmış bir şekilde hedeflediği konağın kapısına gelince duraksadı. Derin derin nefes alıyor, nefes aldıkça da soğuk hava ciğerlerine nüfus ediyordu. Son kez cesaretini toplayıp, önünde dikildiği demir kapıyı yumruklamaya başladı. Demir kapı konağın güvenliğinden sorumlu adamlar tarafından açılınca, kapının önündeki adamlara, ' Annesinin onu, Hacer Hanımağasından bir şey almak için gönderdiğini söyleyerek 'içeriye girip, hemencecik yukarıya doğru kıvrılan merdivenleri koşar adım çıkmıştı.Bu arada bir taraftan da etrafı kolaçan ediyordu. Onun burada olduğunu kimsenin görmemesi gerekiyordu. Onun odasının bulunduğu kata gelince, kimseye yakalanmamanın sevincini yaşıyordu. Sevinçten kahkaha atacak gibi olduğunda yaptığı şeyin farkına varır varmaz, ellerini hızla ağzına kapatıp onun odasının kapısının önüne gelip, kapıyı açıp içeriye daldı. Karşısındaki küçük kızı görmeyi beklemeyen genç adam. Gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyeyemiş ağzını açıp kapatmış, genç kızın şu an da burada ne işi olduğunu sorgulayan bakışlarını küçük kızın üzerine dikmişti. Genç adamın kendisine tuhaf bakışlarlarla baktığını gören küçük kız, heyecandan ne yapacağını bilememişti. Ellerini soğuktan kıpkırmızı olmuş yüzüne kapatıp karşısındaki genç adamın boynuna sarıldı.
You may also like
Slide 1 of 10
LEYLA ||TAMAMLANDI|| cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) cover
KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı)  cover
Yolum Sana Düştü ♠️ cover
Mademki Vakit Akşam[TAMAMLANDI] cover
SARRAF cover
KALBİMDE YANGIN  cover
Çalı Dikeni ✔️ cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover

LEYLA ||TAMAMLANDI||

59 parts Complete

Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. Dudaklarında yitiğinin sazı olmuş, yanık bir sevda türküsü dönerken, parmaklarının işlediği nakışlarının her birinde dağılan kalbinin parçaları saklıydı. Adının Nehir olduğunu öğrenmişti. Fakat isminin aksine, yüreği ile öğrendiği, bir şairin yazabileceği, her mısrasında umudun saklı olduğu en güzel şiir olduğuydu. Hazan vaktiydi onu gördüğünde. Zaman, kışa merdiven dayıyordu. Yağmurlu bir ekim akşamı, yaprakları dökülen yaşlı ıhlamur ağacının altında değdi ona gözleri. Çehresinin derinlerinden okunan yaraları, o ağacın altında, alelade ortadaydı. Vermeye başladığı karardan, şüphesiz ömür boyu pişman olmayacaktı. "Doğdum topraklara umut olur, ömrün boyunca saklayabilir misin bu gül tanesini, avuçların arasında?" Dalgaların hunharca kıyıya vurduğu deniz kenarında sormuştu ona bu soruyu. Nehir, ağlayarak boynuna sarılmış Ali'nin, çaresizce, gözyaşları arasından mırıldanmıştı: "Yeter ki bırakma beni burada." O an anlamıştı ki Ali, onun ile çıkacağı yolda Nehir için savaşacak, vereceği mücadeleden asla pişman olmayacaktı. İki kişilik bir delilikti sevmek. Sevgi emekti. Kocaman bir emek, mücadele hali. Karşındaki için, kalbindeki tüm kırıntıları ortaya atabilmekti sevmek. O ıhlamur ağacının altında değdiğinde gözleri Nehir'e, onun için savaşmayı seçmişti Ali. Bu savaştan nelerin galip geleceğini bilmeden, yanında Nehir ile çıkmıştı yola. Kim bilir, belki de cam kenarında, can kırıklarıyla süslenmiş, uzun birer yolculuktu sevmek. Ezgi Karataş Başlangıç tarihi: ||14.11.2017|| Yeniden, düzenlenerek yayına girme tarihi: ||28.07.2018|| ||Tüm Hakları Tarafımca Saklıdır!||