Susmak bilmeyen hecelerimden, dökülen oluk oluk kelimelerim var sana karşı sevgilim. Nedense sonra bir gece umutsuzca veda edişin geliyor aklıma. Sonra tüm kelimelerim susuyor. İçin için kanayan yaraya dönüşüyor, kalbimin dikiş tutmayan yaraları. Ve ben ölüyorum. Mecazen olsa bile, kalbe gelen binlerce hancer öldürmez miydi ? Ruhu, sevgilim. Söyle. Susma artık. Kim binlerce toprak altında kalmışcasına susar. Kim? Söyle sevgilim. Nefesin, nefesim değil miydi? Öyleyse nerdesin? Neden bu sessiz terkedişin? Görmemiyor musun yoksa, çağresizce çırpınışlarımı ? Duymuyor mu yoksa kulakların, acı vaveylarımı? Sen Dilhun bir kadını anlayamıyor musun, Ey sevgili. Neden sustu tüm cümlerin?
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annesi olur. Evine aldığı çocuğun 6.yaş gününde birden babası çıkagelir...