Bazı gecelerin tarifi yoktur..
Sessizliğin dibine vurursun da, bir gram sesin çıkmaz. Öylece durur dalarsın o kırmızıdan daha uzun gecelerde..
Sessizliğin notaları vururken kulaklarına, derdinle demlenirsin.
Yazarsın çizersin gönül sayfanda, kimini önemle kazırsın kalbine bikez daha,
Kimini anımsamak bile istemezsin bu kadar ziyandan sonra..
Gönül koyarsın yaşanan, yaşanamayan birçok şeye...
Bazen kalbinin sızladığını, aklının acıdığını hissedersin.
Geçsin diye biraz düş sürersin gözlerine...
Hani düşleyince herşey geçecek
Gibi ya;;,,
Yaşarken öyle değil işte........
Velhasıl; Bazı geceler bazen iyi değildirler...
Sahi sizde nasıl? Gerçekten iyi mi geceler????
Edebiyat'ın en koyu hali.
Sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde varolmaya çalışan yeraltı edebiyatı; alkolizmin, cinselliğin, sıradışılığın, küfrün dışa vurumudur.