Ne kadar süre koştuğumu tahmin etmekte zorlanıyordum. Nefesim kesilmişti koşmaktan. Az ilerde ormanın bittiğini ve yolu gördüm sevinçten ne yapacağımı bilmiyordum hızla gidip yola çıktım. Allahım binlerce kez şükürler olsun diye allah'a şükranlarımı iletirken yola çıkmış deli gibi koşuyordum. Şimdi tek kalan bir arabaya binip bu lanet yerden uzaklaşmamdı. Araba görene kadar yolda ilerlemem lazımdı. Nefesimin artık tamamen kesildiğini hissettiğinde duraksayıp yürümeye başladım. Biraz sonra bir araba sesi duyduğumda gülümseyip gelen arabanın önüne geçip el sallamaya başladım. Simsiyah araba önümde durunca sevinçle açılan cama doğru gittiğimde gördüğüm yüzle bütün bedenime kramplar girmişti. Lanet olsun lanet olsun Hemen arkamı dönüp koşmaya başladığımda arabanın kapısı açıldı. Siktir arkamdan geliyordu kalan son gücümle koşmayı devam ettirdiğimde aniden saçlarımın koparcasina çekildiğinde bedenine yapışmıştım. Güçsüzce gözlerimden yaşlar akarken fısıldamaya başladım. "Lütfen bırak beni. Ben sana birşey yapmadım ne olur artık dayanamıyorum ne olur" sesimi ben bile zor duyarken dudakları arkamdan kulağıma doğru yaklaştı. "Kurtulduğunu mu sanıyordun?" Dediğinde tehditkar sesi tüylerimi ürpertmişti "Oyunu gerçek anlamda bitirmeye ne dersin?"All Rights Reserved