Parmak uçlarımın soğuk suya dokunuşuyla tenimde oluşan ürperti ve canlı mavi gözlerini gördüğümde ruhumu yakan hisler bir araya geldiğinde intihar düşüncesini körükler hale geliyordu. Yıldızlı gecelerden nefret ederdim, ne zamandan beri? Yıldızlı bir gecenin sabahına yalnız uyandığımdan beri yahut yıldızlı bir gecede suya gömülmüş onca yalnız cesedin fısıltısını tüm berraklığıyla işittiğimden beri? Düşünmek için milyonlarca saniyem var iken düşünme yeteneklerimi bir hırsızın avuçlarına bırakmış ve o zalimin suçlarına ortak olmuştum. Şimdi ise gülüşlerimi suç mahallinde unuttuğumu sanıyor iken mavi gözlerin minik beyaz parıltılarında boğuluyormuş hissi sarıyordu bedenimi. Damarlarımda dolaşan pişmanlık intiharı tetikledi. en iyiler genellikle intihar ederler sadece kaçmak için ve o geride kalanlar asla tam olarak anlayamazlar neden biri onlardan kaçmak istesin ki?* Sabıkalı bir aşığın bedeni yıldızlı bir gecede suya gömülürken, olaya tanık olanlardan biri kayarak kızın gerçekleşmemiş hayallerini, ölümüne adım adım kayarken onu görenlere hediye etti. *Charles Bukowski.All Rights Reserved
1 part