Yıldızlar Arasında

"Çocukken,"dedi vurgulayarak. Benim çocuk olduğumu ima ediyordu aklı sıra. Ona ters bir bakış atsam da yine de gülümsememi bastıramadım. "Çok sevdiğim bir arkadaşımla bir oyun oynardık."
Yanına uzandım. Ve aynen onun gibi gökyüzüne baktım. Yıldızlı bir geceydi. Her zaman yıldızlara bakmayı sevmişimdir.
"Bak şu benim mesela." dedi eliyle bir yıldızı gösterip. Demek böyle bir oyun oynayacaktık. "Hmm." diye bir ses çıkardım. Yanındaki parlayan bir yıldızı gösterip ekledim. " O zaman bu da Hazar olsun." dedim. İkisi de parlıyordu. Emir bana ters bir bakış attı.
"Neden ilk kendini değil de onu gösteriyorsun ki." diye homurdandı. Az önce yaptığım yanlışı hatırlayarak, "Pekala," dedim ikisinin arasındaki herkesin göremeyeceği ve çok ta parlak olmayan küçük bir yıldızı gösterdim. Galiba biraz yaşlıydı. Sönük, küçücük ama orada.
"Bu da benim." dedim seçtiğim yıldızımı gösterirken. Tam ikisinin arasındaydı.
Ne Emir'e biraz yakın, ne Hazar'a biraz uzak. Tam ortası.
"Nerde?" diye sordu.
"Bak,orada. Tam ortanızdaki." diyerek ona yaklaşıp gösterdim.
Sonra ikimiz bir süre yıldızları izledik. Yalnızlar sahilinin en ihtişamlı ve aynı zamanda ürkütücü tepesinde.