Dilinizdekilerin Kaleme Döküldüğü Yerdesiniz.
  • مقروء 798
  • صوت 35
  • أجزاء 8
  • مقروء 798
  • صوت 35
  • أجزاء 8
مستمرة، تم نشرها في ينا 07, 2018
Herkesin bir hikayesi vardır. 
İyi ya da kötü, mutlu ya da mutsuz. 
Öyle ya da böyle herkesin bir hikayesi, "sebebi" vardır. 
Kimisi bunu kaleme döker, kimisi ise gözyaşlarıyla döker.
Ben önce gözyaşlarımla döktüm bu aşkı. 
Şimdi ise, gecelere, şarkılara, şiirlere, resimlere, filmlere dökülenlerin yetersiz kaldığı yerde kaleme dökme zamanı geldiğini düşündüm ve hikayemi sizlerle paylaşmak istedim. 

Sizde benim kaldığım gibi, geceleri hıçkırarak, nefessiz kalana kadar ağlıyorsanız ve çıkış yolunun nerede olduğunu bulamıyorsanız, yaşananlara yanlış açıdan baktığınızı okurken daha net anlayacaksınız.

Önemli olan nasıl bittiği değil, nasıl başladığıdır. 
Yani kendimize şu soruyu sormamız gerek öncelikle;
"Nerede yanlış yaparak başladım acaba", "Nesine vuruldum" değil...

Sahi siz nerede yanlış yaparak başladığınızı sorguladınız mı hiç?
Yoksa sadece nesine vurulduğunuzu düşünerek mi yargıladınız kendinizi? 

Adım adım,
Dilinizdekileri kaleme dökmeye hazır mısınız?
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف Dilinizdekilerin Kaleme Döküldüğü Yerdesiniz. إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
or
#428sadakat
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
ALTIN KADEH بقلم neseligezgin
37 جزء undefined أجزاء مستمرة
Gerçek ailem kurgusu!!! Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar. Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak? Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi. 🤍 "Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi? "Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı. "Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!" 🤍 "Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım." "Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı? "Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim." "Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?" "Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."