KİTAP OLDU! TANITIM AMAÇLIDIR Asla Karadenizli Bir Erkekle Evlenmem! Kendime yediremiyordum. Benimle evlenmek istediğini annesinin aracılığıyla ileten bu adam, kendini şimdi bana farklı bir kişi olarak tanıtıyordu. İntikam almam artık kaçınılmazdı. "Evli misin?" diye sorduğumda şaşırdı. "Hayır," dedi. Soğukkanlılığımı korumaya çalışarak devam ettim. "Peki, nişanlı ya da bir kız arkadaşın?" derken göz ucuyla ellerine baktım. Bunu bilinçli yapıyordum. Benim sorularıma şüpheyle bakarken yine "Hayır," dedi. "Güzel!" dedim neşeyle. Endişe ve hayretle "Güzel mi?" derken kara gözleri daha da irileşmişti. Sükûnetimi korumaya çalışarak "Beni kaçırsana!" dedim. Durumun ciddiyetini kavrayabilmesi adına gözlerinden gözlerimi ayırmadım. Kendini sıradan biri olduğuna inanan, aşka inanmayan Şahsenem... O'nu hayatının aşkı olduğuna inandırmaya çalışan Nadir... Aşka kim inanırdı ki? Etrafındaki her birlikteliklerin yaptırımlarla gerçekleşen evlilikler olduğunu gören genç kız, kendisine âşık olduğunu söyleyen genç adama inanabilecek miydi? Gerçek aşk masallarda olurdu. Kendisi de bir masal kahramanı olmadığına göre?...