Hatırlama
  • Reads 8,531
  • Votes 1,936
  • Parts 14
  • Reads 8,531
  • Votes 1,936
  • Parts 14
Ongoing, First published Jan 08, 2018
"BU HİKÂYE WATTYS 2018 UZUN LİSTESİNE GİRMİŞTİR"

Kararını vermişti. Bu gece ne olursa olsun gidecek ve gönlünün azizine olan payidar aşkını söyleyecekti.

Gecenin karanlığının üzerine aşk çökerken, yollar dahi hissediyordu sevdiği adama olan sevdasını.

Bağrından özlem taşarken bir denizin hırçılığını andıran asi yüreğine baş eğmişti artık.

Yırtıcı bir neşter darbesi gibi derin bir nefes daha aldıktan sonra zile bastı. 

Çok geçmeden gecenin sessizliğinde genç adamın kapıya doğru gelen ve sessizliği yaran ayak seslerini işitti. 

Bu esmer adamın bastığı yerden çıkan ayak seslerini dahi seviyordu.

Yağız gecenin bu saatinde gelenin kim olduğunu merak etsede gelen kişinin Cesur olduğunu tahmin etmişti. Bu ani ziyaretlerine alışkındı. Yüreğinde devasa bir heyecan baş gösterirken suda dahi yanan aşk ateşi sardı bedenini. 

Büyük bir sevinçle kapıya yaklaşırken o erkeksi ancak yumuşacık ses tonuyla seslendi.

"Kim o?"

Sevdiği adamın sesini işitirken aşkı ele geçirmişti genç kızın tüm benliğini ve bedenini.

Tam zamanıydı.

Cesur aklına gelen Özdemir Asaf dizeleriyle cevap verdi bendini saran, gece gözlüm dediği adama. 

"Kim o, deme boşuna. Benim ben! Öyle bir ben ki kapına gelen, baştan aşağı sen!"

***

İsmi gibi cesur ve tek hayalî asker olmak olan genç bir kız. 

İsmi gibi yağız ve tek hayalî sevdiği kıza kavuşmak olan genç bir adam.

Sözde çok farklı, özde bir olan iki yürek.

Canının canı için canından vazgeçen genç bir kız.

Canı için canından vazgeçen genç bir adam.

Birbirlerini can-ı yürekten seven iki bedbaht yüreğin çaresizce vuslatı bekleyişi.

Gerçek bir hikâyeden kurgulanmıştır.

Yıllardır evli ve bir çocuk babası olarak tanıdığı adamın aşkından kaçmaya çalışan Cesur, okulunda göreve başlayan Yağız öğretmenin aşkından bu defa kaçabilecek miydi?
All Rights Reserved
Sign up to add Hatırlama to your library and receive updates
or
#174askeri
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
MAZHAROĞULLARI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover
Fındık Tarlası cover
itiraz / bxb cover
AİLE 2 PAPATYA (Düzenlenecektir) cover
Sarmaşık [BxB]  cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover

GECENİN İZİ

40 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....