Beni Yarına Bırakma/Can Kırıkları (Kitap Olarak Raflarda)
  • Reads 247,713
  • Votes 5,232
  • Parts 51
  • Reads 247,713
  • Votes 5,232
  • Parts 51
Ongoing, First published Mar 09, 2014
Aşk… Üç harfli bir kelime tüm duyguları mı barındırır içinde? Bir çift bakış tüm dünyayı mı sığdırır derinliğine? Sadece bir tebessümü için sevdiğinin, candan mı geçilir?

Hiç ummadıkları anda karşılaşmıştı Selim ve Selma aşkla. Ne kadar direnirlerse dirensinler, gerçekliğini inkâr da etseler, çoğu kez ortalığı savaş alanına da çevirseler âşıktılar… Üç harfte anlam buldu ikisinin de tüm korkuları, çıkmazları, kimsesizlikleri, kimliksizlikleri... Aşkın manasını imkânsızlığında aradılar, buldular nitekim… Birbirleriyle sınanıp, akıllarıyla savaştılar; her mağlup çıkışlarında araflarından birbirlerine bir adım daha yaklaştılar. Aşk günahlarınla sınanmaktı belki de, masumiyetini yaktıkça aklanmaktı… Bedel ödedikçe daha çok yanmaktı… Yandıkça pervane misali ateşe çekilmekti… Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü araflara sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti.

Hikayenin telif hakları yazara aittir*
Alıntı yapıldığında bildirilmeli ve kaynak gösterilmelidir. Çalışmalarımın kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'na göre suçtur.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Beni Yarına Bırakma/Can Kırıkları (Kitap Olarak Raflarda) to your library and receive updates
or
#1kırıkları
Content Guidelines
You may also like
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
38 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Dönüm Noktası ( 1 Mart İtibariyle Tüm Bölümler Düzeltilecektir.) cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
KARA MURAT | Mahalle Serisi cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
BERDEL (+18) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover

Lafügüzaf

18 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.