İstanbul'un Güzeli

Kapak Tasarımı @4everavengers'e aittir. Teşekkürlerimi iletirim

Acı,ne kolay kelimeydi değil mi 3 harfli tek heceli bir kelime peki bunu kalbe anlatmak neden bu kadar zordu,neden acı kelimesi çokluk ekini aldığında böyle can yakardı.Ahh acılar bizi bir terketseniz ne iyi olurdu
Acaba acıları sevseydik o da diğer sevdiklerimiz gibi gider miydi
Peki bizim Baran ağamız ne yapacaktı 2 hanımla birlikte düşünsenize kalbinizi 2'ye bölecektiniz doğrusu Baran ağanın pek te umrunda değildi o sevgi ve aşk kavramlarını yıllar önce yitirmişti bilmezdi ona göre değildi bunlar artık saçmalıktan fazlası değildi çünkü Gökçesi yoktu ama bu fazla yükleme neden yapılmıştı.Bir yanda babasının yıllar önceki sözü Hazal,Diğer yanda Abisinin yadigarı Rojda
bir diğer yanda ise yıllar önce severek evlendiği merhum gökçe...
°^^^°
İstanbul'un sosyetesi Hazal .Ah o güzel gözleri yokmu.Ailesini kaybetmişti sevdiğini kaybetmişti ama asla zayıf olmamıştı.Hani bi insan acı çekerken biraz umudu olurdu ya o umudun tebessümünü taşıyordu Hazal.
Siz okyanusun denizin mavisi diyebilirsiniz ama o aşkın mavisiydi.En azından sevdiği adamın gözünde öyleydi.Sevdiği adam gitmişti bedeninden ama ruhundan hiç gitmemişti nasıl olabilir di ki bu aşkı çok iyi bilirdi Hazal aşk sevilmek değildi hoşlanmak değildi ergen gibi tarih atmak değildi aşk sevmekti görmesen bile hissetmekti Hazal'da öyle yapıyordu.Büyük iş adamının kızı Hazal Barava'ydı.Her ne kadar onları kaybetmiş olsa da öylesine aşıktı babasına...