Ömründe bir kez olsun mutlu olmuşsundur. Ve olacaksındır da bunun bilincindesindir elbette. Ama ekmek bölününce bir daha tutmuyor be. İnsan yaralanınca canı oyunlardaki gibi dolmuyor. Kurşun filan fiziğe zarar veren şeyler bizim sıkıntımız ruhen, kalben. Sen onu göremeyebilirsin bir mevsim, birkaç mevsim, bir sene belki. sene, birkaç... birkaç insan girer aranıza. Değeri hurdacının değerinden daha da az birkaç cümle sokulur yanına, bir kelime, bir bağırış, bir haykırış. Hani görsen de dersin ki bu, o değil. Sarılasın gelir lakin bedeni başkasının gibidir, gözlerini görünce kar olmayı dilersin ya da öpüşürken ölmeyi. Tutup yanağını sıkmak istersin sıkamazsın, ısırmak ısıaramazsın. Görünce donar kalırsın görmek için uyur, görmek için uyanırsın. Özlersin bir başkasıyla buluşabilir lakin görmek istersin onu. Yapamazsın ne giydi, ne içti, kiminle, ne yapıyor... Sorular beyninin anasını sikecek cevabın saklanacak bir çift gözün ardına. Ömrün boyunca böyle yaşayacaksın, başkasıyla olacak, başkasıyla olacaksın. O başkasına prensim diyecek, sen başkasına meleğim diyemeyeceksin. Materyal olarak kalacak bu durum, ellerinin ağzına da sıçılacak ona yazılan yazılarından dolayı. Bıkmadan, usanmadan yazacaksın. Hani durmak istememek, bitmemek, tükenmemek. Lakin emin olduğun tek şey vardı... Seni sevmek bile bile ölüme koşmak JEON JUNGKOOK !?