Cinayetin parçalanmış sayfaları...
Aşk, hüzün, öfke, acı, feda... belki de her şey, her his, her duygu
Bir adam var. Belinde silah, elinde kitap.
Kalıplaşmışın dışında.
Aşık, anlayışlı, bilgili, iyi kalpli...
Genç bir kadın var. Yüreği özlemle dolu.
İmanlı, merhametli, güzel, sevecen....
Birleşen hayatlar, dönen oyunlar, tehditler, soğuk savaşlar, ihanetler.
Planlar üzerine kurgulanmış oyunlar
Müdahale edilmeye çalışılan hayatlar
Yıpranmış psikolojiler
Tükenmiş çareler
&&&&&
Katil kim?
Düşman kim?
Herşeyin arkasında kim var?
Karanlığın, bilinmezliğin içindeki o gizili kilit noktası kim?
&&&&&
Bir kalp aşk ile dolu, diğeri bomboş yalnızca özlem var. Planlar üzerine birleşen bu kalplerin sonu ne olacak.
Ya kararacaklar ya da aydınlanacaklar.
Aşk mı kalacak, nefret mi?
Sevgi dolu bakışlar, gururlu gülümsemeler...
Başlama tarihi 21 Ocak 2018
"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden kurtulmam lazımdı. Başıma ağrı saplanmıştı ve başım dönüyordu. "Lütfen. Gitmek istiyorum."
"Pekala. Demek sen yapamıyorsun ama biri yapmak zorunda," dedi mavi gözlerini üstümden çekip, bağlı adama yönlendirirken. "O zaman ben yaparım."
Ne yapmaya çalıştığını anladığımda ise her şey için çok geçti. Silahı tutan kolu havalandı, durmasını söylememe fırsat vermeden parmağı tetiğe ulaştı ve ucunda susturucu olan silah patladı.
Korkuyla açılan gözlerimden gözyaşı döküldüğünde ise hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum.
"Bunun suçlusu sensin, Doğanay."
Ruhuma damlatılan karanlık büyüdü ve altında kaldı.