"Bakın, asıl sınav için endişe etmesi gereken o. Küçükken annemin uzak durmamı istediği tiplere benziyor." Gözlüklü olan onayladı. "Öyle de zaten. Pek parlak bir adam değil. Duyduğuma göre hırsızlıktan sabıkası varmış. Bizim okula girmeyi nasıl başardı tanrı bilir." Olabildiğince kuytu bir yere oturmuş adama tekrar baktı. Garsona somurtkan bir tavırla siparişini veriyordu. Sonrasında aynı surat ifadesiyle onların oturdukları masaya doğru baktı. Kyung bu bakışı fark eder etmez kafasını çevirmeden önce bir saniye kadar göz göze geldiler. Uykusuz olmalıydı. Gözlerinin altı kararmıştı. Masalarının arasındaki uzaklık fazla olmasına rağmen görebileceği kadar. "Acaba onun hikayesi ne?" diye düşünmeden edemedi.Kendininkisini unutmaya çalışalı bir süre olmuştu.