Kendi karanlığımda koybolurken senin karanlığına rastgeldim.Işık olmak istedim sonra zifiri karanlıkta yanan bir ışık. Usulca yana doğru eğdim kafamı omzuna yasladım zamanın nasıl geçtiğinden habersiz öylece kaldık yaklaşık 20dakika boyunca. "Yıldızları izlemeyi severmisin ?"Geceye istinaden karanlık çökmüş yıldızlar gökyüzünde boy göstermişlerdi. Kalbim yerinden çıkmak ister gibi atıyordu.Ne olmuştuda kesişmişti yollarımız kaderin bir oyunumuydu bunlar yoksa öylesine bir tesadüfmü? Kafamın üstüne koyduğu kafasını yavaşça doğrulttu elini sol cebine atıp siyah paketli sigarasını çıkardı. İçinden tek bir tane kalan sigarayı aldı ve kutuyu önümüzde oturmuş miyavlayan , kahverengi tüylü kedinin üstüne attı. "Iki saattir bizi izledigin yeter git başka yerde miyavla" Kedi hızla yanımızdan uzaklaşırken ağzımdan küçük bir kahkaha çıktı.Kahkahalarım boş sokakta yankılandı ve sessizliği bozdu.Nedensizce komik gelmişti. Söylediği kalbimde yer edinirken sessizliği de benliğimi ele geçiriyordu.Kafasını çevirip bana baktı gözlerimle aynı renk olan bal köpüğü gözleri ıssız sokaktaki loş ışığın altında olabildiğince naifti. O dudaklarıma bakmayı sürdürürken yüzümdeki sırıtış yavaşça silindi yanaklarım ısınmış hızlanan kalbim depar atmaya başlamıştı bile. Bana bakmayı sürdürürken bir kadının sahip olmak isteyeceği türden kirpikleri ışığın altında gölgeleniyordu. Gülüşüm yüzümden tamamen silinirken dolgun dudakları aralandı. "Yıldızları bilmemde...gülüşünü izlemeyi seviyorum"All Rights Reserved