"Ben külkedisi değilim. On ikiden sonra prenses olmayacağım. Ben yıllardır zombiyim. Öyleydim, öyleyim, öyle olacağım. Tek yaptığım ölümümün kimin elinden olacağını beklemek."
Çocuktuk.
Kırmızı ayakkabılarımız, yıpranmış toplarımız vardı.
Büyüdük.
Son model arabamız, kat kat evimiz, sahte dostlarımız oldu.
Mutluyduk, büyüdük.
Masumduk, büyüdük.
Temizdik, büyüdük.
Olmayacağını bildiğimiz halde hep bir umut dedik. Bir umut...
''Tozlu hayatların tarçın kokan geçmişleri.''
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annesi olur. Evine aldığı çocuğun 6.yaş gününde birden babası çıkagelir...