"Yaklaşıyorlar." diyerek işaret parmağını dudaklarına yerleştirip bana odaklanarak dinlemeye başladı. Gözlerim dudaklarında ki işaret parmağına takılırken göz devirdim. "Seninle uğraşma-" Bir anda sırtım sert bir şekilde duvarla buluşurken saçlarımın arasından geçen kurşun, duvara saplanmıştı ve Demir ile aramızda bir santimetre bile yoktu. Beni vurulmaktan kurtarmıştı, yine. "Geldiler bile. Buradan çıkmamız gerekiyor. Biraz eski günleri yâd edelim diyorum." Nefes nefese kalmış bir şekilde duvarın ardından baktı sonra tekrar bana döndü. Dizini dizime yaklaştırdı, elini kafamın yanına yasladı. Pişmiş kelle gibi sırıtıyorken bana, gözlerime baktı. "Hazır mısın?" "Şerefsiz olduğun kadar." *** Çaresizlik batağında yoğrulmuş, Bir kız düşün çocukluğundan vurulmuş. Kırık kalp, çürüklerle dolu bir beden, Ve diğer parçası kayıp gitti ellerinden. Gerçeği ararken güçlü yumrukları, Bir dağ buldu; koruyacak bu sırrı. Acı dolduracak bu kanlı salonu. Ve ikisi bulacak gizemli labirentin sonunu.
30 parts