Sonunda beklenen yaz tatiline kavuşmuştuk. O gün etraf cıvıl cıvıldı. Güneş tepede sapsarı gülümsüyordu adeta. Gökyüzü her zamankinden daha bir maviydi,kuşların ötüş sesleri ve kanat çırpma sesleri insana neşe veriyordu. Ağaçlar,çimenler yemyeşil,çiçekler rengarenkti.
Küçük çocuklarda rengarenk giysilerini giyip,sokaklarda cıvıl cıvıl dolaşıyor,koşuyor,ip atlama,saklambaç gibi oyunlar oynuyorlardı.
Kimi aileler parklara gidip sohbet ediyor,kimileri de ellerine çantalarını almışlar denize gidiyorlardı...
Dünya daha bir farklıydı sanki o gün...
Daha bir şirin...
Daha bir neşeli...
Daha bir güzel...
Daha bir cıvıl cıvıl...
Daha bir tatlı...
Gelde o güne hayran olma. "Aslında o g ün" demem yanlış olur. Çünkü bütün bir yaz böyleydi. Ama o günün özelliği farklıydı hatta ve hatta bambaşkaydı.
Dışardaki hayat biraz önceki anlattığım gibi sürüp giderken ben nerede ve ne yapıyordum sizce ? Evet ,doğru bildiniz ! Sımsıcacık ve çok dağınık odamda mışıl mışıl uyuyordum. Ama bu tembellik çok fazla sürmedi. Yüzüme vuran güneş ışınları ve durmadan yüksek bir sesle çalan telefonumun sesi uyanmama sebep olmuştu.
İşte olay tam da burdan sonra başlıyordu. "YAZ MACERASI ." Peki ne mi oldu o yaz ?
Hadi o zaman okumaya başla !
İYİ OKUMALAR
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.