Bir psikoloğun, hastalarının ağır hikayeleri vardır. Fakat bazı hikayelerin yeri farklıdır. Bu hikaye de kendi sorunlarından kaçmak için başkalarının sorunlarıyla ilgilenmeye kendini adayan bir psikoloğun, yeni bir hastasının yaşadığı derin pişmanlığı kendi hayatına yansımasını göreceğiz.
Kenan; hayatını vatanına, askerliğe adamış ve birçok görevde üstün başarılar sağlamış bir subay. Yaşadığı pişmanlık ve verdiği bir söz. Onu, o çok sevdiği askerlikten bile ayıracak bir söz. Oysa subay olabilmek için kalbinden bile vazgeçmişti. yaşadığı pişmanlığı oğluna yansıtmamak ve ona güzel bir gelecek hazırlamak için bir psikologdan yardım almaya karar verir.
Geçmişinin ağır yükü altında ezilen bir adamın hikayesini Psikologumuz Fırat'ın günlüğünde edindiği yere hoşgeldiniz.
Bakalım bu hasta Fırat'ın hayatına neler katacak???
Aşkın Bahaneleri Beklemeyişinin en acı hikayesi...
Ben seni seviyorum...kardeşimden farksız o hem 5 yaş küçük...ufaklıkla ne işim olur...
Dizlerimin üzerinde eğilip kapıya biraz daha yaklaştım..
-Bin gönlüm olsa birini vermem.. Benim gözüm sadece seni görür... Hem görmedin mi erkek çocuğundan farksız.. Kıskanacağın son kişi bile değil...
Titreyen dizlerimle ayağa kalktım... Perdeyi araladım.. Balkona çıktım.. Semih gelen sesle başını bana çevirdiğinde.elinde telefon öylece kaldı... Gözlerine baktığımda anlamıştı onu duyduğumu.. Balkonda duran kitabımı aldım ve tekrar içeri girdim... Kapıyı kapatıp perdeyi çekmeden son kez yüzüne baktım..
Ve o perdeyi kapattıktan sonra yıllarca onun olduğu tek bir gün açmadım...