Küçük kız abisinin elinden tutmuş karşısındaki kocaman binaya bakıyordu. Abisi onun elini sıkı sıkı tutmuştu. Hiç birşeyin farkında değildi küçük kız. Şaşkın gözlerle abisine döndü. "Abi biz buraya neden geldik? Annem ve babam nerde?" Mert küçük kardeşinin yüzüne şefkatle baktı. Nasıl söylerdi bu küçük kıza annemiz ve babamız artık yok diye? Derin bir nefes alıp gözyaşlarını geriye attı. O artık ağlayamazdı. Güçlü durmalıydı. Kardeşi için ayakta kalmalıydı. "Artık burası bizim evimiz kardeşim. Hem burda bir sürü arkadaşın olacak"dedi tebessüm ederek. Küçük kız kocaman mavi gözlerini abisine dikti. "Ama ben annemi istiyorum"dedi ağlamaklı sesiyle. Mert üzülerek baktı kardeşine. Küçük kıza sarılıp saçlarından öptü. "Annem ve babam yoklar artık Deniz'im. Ama biz gökyüzünden izliyorlar. Sen şimdi ağlarsan üzülürler değil mi?"dedi şefkatle. Küçük kız abisinin kollarından ayrılıp burnunu çekti. "Üzülürler değil mi abi?" Mert kardeşinin gözyaşlarını küçük parmaklarıyla sildi. "Üzülürler Deniz'im" Küçük kız gülerek abisine baktı. "Bak abi ağlamıyorum. Hem ben burayı çok sevdim."dedi yetimhanenin bahçesindeki acılarla dolu çocukları göstererek.