Asya, bakışlarını devasa malikâneden ayıramazken derin bir nefes aldı. Buraya gelirken tek bir amacı vardı.
Ailesinin intikamını almak!
Kurtoğlu ailesi Türkiye'nin sayılı zenginlerindendi. Sahip oldukları sınırsız topraklar, sayısız mülkler, dünya çapında isim yapmış fabrika ve holdinglerin soylu sahipleri... Sosyetenin gözde ailesi! Herkes onları böyle tanıyordu ancak Asya madalyonun karanlık yüzünü daha dört yaşındayken kendi gözleriyle görmüştü.
Bir avuç toprak uğruna annesini, babasını, daha üç aylık kardeşini katleden soysuzlardı onlar!!
Planı gayet basitti aslında. Hizmetçi rolüyle içlerine girecek, kaleyi yavaş yavaş içten çökertecekti. Yoluna çıkan her kim olursa olsun fark etmeksizin acıması olmayacaktı! Onlar üç aylık kardeşine bile acımamışlardı.
Ancak genç kızın ezemeyeceği bir şey vardı. Karşısına beklenmedik bir anda çıkan kişi ve en önemli isim... Savaş Kurtoğlu...
?
Bir kırgınlık var ruhumda...
Bir hüzün, alışılmışlığın dışında,
Bir müzik şimdi kulaklarımda;
Sessiz ve kelimesiz...
Bir yorgunluk çökmüş ayaklarıma,
Koşar adım, hareketsiz,
Gönlümde bir şey var ama
Kalbim habersiz!
Sabahlar güneşsiz,
Geceler kifayetsiz,
Gün biterken SENsiz ve nefessiz...