Mütevazı bir hayat yaşam süren çetin ailesinin polis memuru olan oğludur Zeynel. üniversiteyi bitirince polislik sınavlarına giren Zeynel, güneydoğu da Siirt'te göreve başlar. aşık olduğu, çiçeği burnunda öğretmen nazire şehit edilince onun intikamını almak için harekete geçer. Nazire'nin şehit edilmesi Zeynel'i derin üzüntüye boğmuştur. Aradan geçen yaklaşık iki aylık sürede Nazire'yi şehit eden üç teröristi bulur ve onları öldürür. ancak teröristler Zeynel'in izini takip ederler. Zeynel'i köyünde yakalayıp kaçırırlar. ailesi ve güvenlik kuvvetleri Zeyneli aramaya başlarlar. ancak Zeynel'in durumu ile alakalı çok net bilgilere ulaşamazlar. Zeynel evinden ve köyünden çok uzaklarda canilerin elinde esir edilmiş ve çeşitli işkencelere maruz kalmıştır. Kitap, gecmisten gunumuze ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara ışık tutmaktadır. KISA BİR GİRİŞ Hiç aldırmadan çevresinde olup bitene ciseleyen yaz yağmuru altında ağır adımlarla yürümeye devam etti. Ensesine kadar inen sarı uzunca dalgalı saçları artık yağmur damlalarının boynunu islatmasina engel olamıyordu. Hafif bir esintiyle başlayan yağmur daha da artıyor, genç adam yürümeye inatla devam ediyordu. Arada bir kendi kendine iyi ki almışım bu polari diyordu. Gerçektende iyi ki almıştı. Yoksa toroslarin incecik yaz yağmuru onu hasta etmeye yeterdi. Şimdi en azından pek usumuyordu. Toroslar deyip geçmeyelim. Goknar ve sedir agaclariyla koyu yeşile bürünmüş bu yayla yaz dönemi dahi insanı üşüturdu. Hiç bir şey umurunda değildi zeynelin. Ne yorgunluk, Ne soğuk, Ne yağmur... Bir an önce dedesinin elini öpüp Hayır duasını almak istiyordu. Hem orada çocukluk arkadaşlarını görecek, onlarla hasret giderecekti. Bu nedenle bir an önce gitmeliydi göller yaylasına. Bulunduğu yer göller yaylasına araçla 15 dakika yürüyerek 2 saatlik mesafede yer alıyordu.All Rights Reserved
1 part