Sosyofobisi olduğunu 16 yaşında anladı Yoongi. Öğrendikten 4 yıl sonra da daha gençliğinin baharında hayatından vazgeçip intihar girişiminde bulundu. Deniz kenarındaki yüksek iskeleye tırmandı. Saatlerce oturdu. Sonra anne ve babasını aradı Yoongi. Kadın her zamanki gibi soğuk sesiyle açtı Yoongi'nin telefonunu. Nefes nefeseydi. "Sen nasıl bizim zevkimizi bölersin! Bu ne cüret!" Diye bağırdı Yoongi'ye. Yoongi güldü. "Merak etme. Birdaha rahatsız etmeyeceğim sizi. Kurtulacaksınız benden"dedi titreyen sesiyle. Kadın kahkaha atmaya başladı. "Ay üstüme iyilik sağlık. Ölecek misin?" Dedi ve daha da çok gülmeye başladı. "Çok iyi olur biliyor musun? Kurtuluruz" Yoongi'nin gözünden bir damla yaş düştü. "Bu kadar mı nefret ediyorsunuz benden?" Diye sordu karşıdaki kadına. "Evet ediyoruz. Senin olman bile yanlıştı. Neden doğurdum seni bilmiyorum. Keşke ölseymişsin" Yoongi burnunu çekti ve kısık sesiyle kadına cevap verdi. "Kurtuluyorsunuz artık. Merak etmeyin" dedi ve telefonu aşağı bırakarak suya düşüşünü izledi. Birazdan kendisi de telefonu gibi bu sularda kaybolacaktı. 'Kaybedecek birşeyim yok' diyerek atladı denize. Suyu hissedememişti. Onun yerine; elindeki sıcaklığı hissediyordu. Kafasını kaldırdı Yoongi. Elindeki sıcaklığın sahibine baktı. Açık kahve saçlı, tatlı bir çocuk elini tutmuş, yukarı çekmeye çalışıyordu onu. Yanağında bir ıslaklık hissetti Yoongi. Çocuğun gözyaşları yanağına damlamıştı. "Kendini bırakma. Tutun bana. Seni yukarı çekeceğim" dedi çocuk. Yoongi sebebini bilmeden çocuğa tutundu ve çocuğun onu ölünden kurtarmasına izin verdi...
•••••••••••••••••
Başlangıç tarihi:
18.01.2018