Kadere kafa tutulmaz çünkü kader bir rakip değil önceden senaryosu kurulmuş, hedefi belli, sonu baştan yazılan bir manevi biyografidir. Kaderin görünmezi doğmadan önce yazılır, yaşanılanı ise öldükten sonra kitap olur. Kaderin yolları derin ve çetrefillidir. Sen bir yaprak olursun kader ise bazen bir rüzgar olup alçaktan bazen bir fırtına olup yüksekten seni üfürür istediği yere. Sen fırtına olursun bu sefer de kader, kocaman bir kaya kütlesidir, ne kadar sert esersen es tozdan başka bir şey alamazsın.Aldığın toz ise daha sonra çamur olup ayağına yapışır. O yüzden kadere kafa tutulmaz kader ne kadar canını sıksa da olduğu gibi kabul edilir olduğu gibi yaşanır ve en önemlisi nasıl yaşanırsa kader insanın ölümünü de o şekilde kurgular.