Adam istemeye istemeye geldiği düğünde sıkıntıyla rastgele bir masayı seçip oturdu. Gözleri gelin ve damada kaydığında bir süre onların dansını izledi. Tam bakışlarını çekecekti ki gördüğü altın sarısı saçlarla birlikte adeta dili tutuldu. "Anneciğim?" Annesinin sesini bile zor duydu genç adam. Bakışlarını genç kızın üstünden çekti ve derin bir nefes aldı. Kalbinde oluşan bu ağrı da nereden geliyordu? "Oğlum iyi misin?" Diye sordu annesi, o cevap vermeden istemsizce yeniden genç kıza baktı. Yanında bir kadınla hararetli bir konu konuşuyor gibiydi, gözlerinin ışıltısı uzaktan bile belliydi... Genç adam görür görmez tutuldu genç kadına, ne de güzel bir kızdı bu böyle... Gözleri Trabzon'un denizini andıracak kadar güzel ve kusursuzdu. Saçları sapsarıydı ve upuzundu. Genç adamın aklını adeta başından almıştı, kimdi bu kız böyle? Onu bu kadar çok etkilemeyi başaran kız kimdi, kimlerdendi? *** Adam çok sevdi, genç kız ise inatçıydı. Bir Laz kızıydı o, bu inadından nasıl vazgeçecekti ki? İnatçı olduğu kadar hırçın ve deliydi de genç kız, adam bu kıza nasıl dayanacaktı? BİR KARADENİZ HİKAYESİ... *** Karadeniz Serisi 2. Kitabıdır. İlk kitabı okumadan okuyabilirsiniz. Hikayelerdeki kişiler birbiriyle bağlantılıdır. İlk kitabı okuyarak da başlayabilirsiniz, bu tamamen sizin tercihiniz.. İyi okumalar... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
58 parts