Tehlikeli Dans
  • Reads 2,617,731
  • Votes 81,441
  • Parts 62
  • Reads 2,617,731
  • Votes 81,441
  • Parts 62
Complete, First published Mar 21, 2014
Mature
Su ve Ateş'in Tehlikeli Dansı...
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Tehlikeli Dans to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
39 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
GÜNAHKAR (Yedi Aşiret Serisi - I)(Tamamlandı) by esratuana
1 part Ongoing
Yedi Aşiret Serisinin ilk kitabı olan Günahkâr yeniden sizlerle buluşacak.🖤 Bir bebek günahkar doğabilir mi? Sancar KAHRAMAN'a göre oğlu doğuştan günahkardı. İhanetiyle kalbini buza çeviren, kendisiyle birlikte diri diri mezara girdiği karısının günahları güzelliğiyle göz kamaştıran oğlunun tenine, ruhuna işlenmişti. İşte bu yüzden, Savaş KAHRAMAN, Urfa'dan, babasının topraklarından sürgün edildi. Yıllar sonra geri döndüğünde, babası ölüm döşeğinde kendi cehennemine gözlerini yummak üzereydi. Ona kalan yıllardır hapsolduğu koca bir yalnızlık, yönetmek zorunda kaldığı bir aşiret, büyük bir servet ve güç oldu. Lakin Savaş'ın istediği bu değildi. Onun istediği KURT aşiretinin varisi güzeller güzeli Rojda'ydı. Kalbindeki buzları kırmayı başaran kadınsa ona yasaktı. Babasının düşmanı Barzan Ağanın varisi olan oğlunun karısı olacağını öğrendiğinde sevdasını yüreğine gömdü. Ta ki en büyük düşmanı onu avuçlarına bırakana kadar... "Tek bir dokunuş, tek bir söz yeterdi kalplerini aşkla kavuşturmaya... Lakin yaralıydı adam ve kadın onun dermanı olduğunu göremeyecek kadar kördü.." ''Aşk; günahsızdır." GÜNAHKAR... Mazi'deki Rojda ve Savaş'ın hikayesi... © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim dahilinde olmaksızın alıntı yapılamaz. Kurgunun kullanılması, hikayenin iznim dışında ticari amaçla kullanılması, çoğaltılması yasaktır.Böyle bir durumla karşılaşılırsa yasal işlemler başlatılacaktır.
You may also like
Slide 1 of 10
ARAF cover
Sahne Isıkları cover
Büyük Kefaret  cover
Vahşi Şeyler ✔ cover
SİYAHA BULANMAK  "Zindan" cover
HRİDAYEŞ (+18) cover
GECENİN İZİ cover
gay seks hikayeleri 1 cover
GÜNAHKAR (Yedi Aşiret Serisi - I)(Tamamlandı) cover
KALB-İ MÜEBBET cover

ARAF

56 parts Complete

Aslan. Seninle gelmemi ister misin?" Sorduğum soru yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeye neden oldu. Bana dayanamıyordu bunu tabii ki de biliyordum. Onun üzerindeki sakinleştirici etkimin farkındaydım ama bu kendime sakladığım küçük bir sırdı. Şimdilik. " O pembe cibinlikli yatağında sırt üstü yatıp Meriç'i düşünmek istediğini ikimiz de biliyoruz Hera. Hadi git artık." Dudaklarının arasından dökülen sözlerin haklılığı ile hafifçe başımı salladım. Gerçekten de istediğim şey tam olarak buydu. Bu sefer itiraz etmesine izin vermeden eğilip yanağına bir öpücük bıraktım. Her zamanki sulu olanlardan değil Aslan'ın iyileştirici diye ithaf ettiklerindendi. ••••• "Uydurma Aslan. Bilinç altımı talan ettin. Küçükken beni hep çilli ya da kedigöz diye çağırırdın." Aslan elindeki bardağı bırakıp uzun sayılabilecek bir süre gözlerimde oyalanırken, bakışlarında bir gariplik seziyorum. Bazen oluyor böyle. Çok yoğun bakıyor. O anlarda ne düşündüğünü ise ölümüne merak ediyorum. Yine o anlardan birini yaşarken Aslan bakışlarındaki yoğunluğu hiç bozmadan gülümsüyor. "Şimdi de kehribar diyorum!"