Savaş belki de Mine'nin en nefret ettiği yıkımdı. Ama o bir kez savaşın içinde ikinci kez ise savaşçı olarak doğmuştu. Öğrendiğinde kaderiyle yüzleşmek ise çok zor olmuştu. O doğayı izlerken ona hayranlık duyar. İnsanları dinlerken onlara aşık olurdu. Onlara savaş nasıl açabilirdi. Savaşçı kaderine baş kaldıracak olsa, bunun adı da savaş olurdu. Peki o ne yapacaktı? Kaderine mi savaş açacaktı yoksa kaderi içinmi savaşacaktı?