Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını ve iç dünyasını oldukça şeffaf bir şekilde ele alırken, dönemin kadın erkek ilişkilerine de ayna tutan bir başyapıt.
Vasat bir doktorla evlendikten sonra boğucu taşra yaşamı içinde sıkışıp kalan genç ve güzel Madam Bovary, mutsuzluğu bir kader olarak kabul etmeye razı olmaz. Büyük hayalleri, hayattan büyük beklentileri vardır; okuduğu romanlardaki tutkunun ve romantik fantezilerin özlemiyle yaşar ve aradığı ideal aşkı bulmak için çıktığı yolda hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz.
Madam Bovary'nin bu mücadelesini ve sürüklendiği çıkmazı anlatan roman, tutkulu bir hikâyenin gerisinde evlilik, cinsellik ve zenginlik kavramlarını sorguluyor. 1857'de ilk kez yayımlandığında büyük yankı uyandıran, toplumun din ve ahlak anlayışını sarstığı gerekçesiyle yasaklanmaya çalışılan Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransası'nın ahlak anlayışına ve burjuva değerlerine karşı güçlü bir eleştiridir.
"Şairler nasıl bahara şükran duyuyorsa, romancılar da Flaubert'e öyle şükran duymalıdır. Onunla her şey yeniden başlar."
-James Wood-
Yayınevi: İş Bankası Yayınları
Çevirmen: Nurullah Ataç, Sabri Esat Siyavuşgil
Yılı: 2006
"Gün ışığı beraberinde karanlık getirir. Krallığınızın prensesi peşinden savaşı da getirecek. İsyan, başkaldırı ve soykırım... Krallığın geleceğini göremiyorum. 20 gün, 20 yıl veya 20 asır sonra olabilir. Krallık yok olacak. Asla emin olamazsın ama gelecek değişebilir. Görüler de yanılır."