Hikaye devam etmemektedir. *** Donuk bakışlarını bir saniye bile gözlerimden ayırmıyordu. Bana yaklaştıkça ürperiyordum. Ama ondan uzaklaşamıyordum. "Sen gece gibisin. Yağmurlu bir gece.. Gök gürültüsü, fırtına.. sana baktığımda bunları görüyorum." Karşısında tir tir titrerken söylemiştim bunları. Korkuyordum. Bedeni çok yakınımdaydı. Yerimden kıpırdayamıyordum. Sanki yeterince yakın değilmişiz gibi, başını eğip, dudaklarını boynuma yaklaştırdı. Kaçmam gerekiyordu ama yapamıyordum. İçimdeki arzu, akıllı yanımdan daha baskındı. O arzu, nefesini boynumdan kulağıma kadar üflemesiyle daha da arttı. "Ben soğuğum." Sesi ninni gibiydi. Yumuşak ve pürüzsüz.. Ama arkasındaki anlam beni ürkütmüştü. "Peki ben.. b-ben sana nasıl hissettiriyorum?" Cevabından korkuyordum ama ne kadar acı verecekse versin, duymak zorundaydım. "Sen yaz günüsün.. güneş, deniz, kum.." Ahh.. haklıydı.. Biz tezattık.. "Sıcak.." diye fısıldadım. Dudaklarını kulağımdan çekip, başını kaldırdı. Heybetli vücudu sadece bir nefes uzağımdaydı. Bu yakınlaşma beni titretmişti.. Uzun bekleyişin ardından, dudakları aralandı. Gözlerini gözlerimden, bir an olsun ayırmadan, "Soğuk ve sıcak.." dedi. O soğuktu. Buz gibiydi. Isınmaya ihtiyacı vardı.. Sıcaklığa.. Bana. Ben sıcaktım. Ateş gibiydim. Serinlemeye ihtiyacım vardı. Soğukluğa.. Ona.
5 parts