Tek suçum ise yalnız birini daha çok sevmiş olmamdı. Yalnız biri için yeri geldiğinde herkesi karşıma almam, yalnızca onun için başka kalpler kırmış olmamdı. Oysa ki onun benden uzak kaldığı her saniye kırılırdı benim kalbim. Onun tenini özlerdi tenim, onun nefesini özlerdi hücrelerim. İnip kalkan göğsünü arardı göğsüm. Kendi yansımamı gördüğüm gözlerini aradı gözlerim. En çok da varlığını arardı yokluğunda, yoklukta boğulmuş varlığım. Ben onunla vardım. Onun teniyle, onun gözleriyle, onun nefesiyle, onun varlığıyla, onun kalbiyle... Aslına bakarsanız, her şey benim bile tahmin edemeyeceğim boyutta gelişmişti.