Yarın olacak, onun da yüzünü tanıyamayacağım; dudaklarına, gözlerine susayacağım. Yine yarın olacak, aç kalacağım, ona aç kalacağım. Sonra ki yarın, gözlerimi oyacağım. Ne faydası var. Ama sonrasında yine gözlerim olacak...
Karşımda iki kişi vardı, iki çocuk, iki genç, iki aşk ama ben ikisinin de kim olduğunu bilmiyordum. Karşımdaki iki çocuk bana aşıktı. Ben ikisine de aşık değildim, insan tanımadığı birisine nasıl aşık olabilirdi? Umutlu bakışları vardı, ikisinin de yüzlerini birleştirmeye çalıştım. Sonra dedim ki: Emre. Saçlarım uçuşmaya başladı. Ya onlardan birisi Emre ise?
Hikayem basitti aslında, ödevim için modelim olmasını isteyecektim. Çabucak bitmesini istediğim, sıkıcı bir işten ibaretti. Renksiz hayatımın, renksiz olaylarından bir tanesiydi.
Tabii, nereden bilebilirdim ki solmuş renklerimi kendi renkleri ile renklendireceğini.